Fakültemiz ve İslâmî İlimler Araştırma Vakfı (İSAV) işbirliği ile “Modern Çağda Fıkhın Anlamı ve İşlevi” konulu bir çalıştay düzenlendi.
Fakültemiz Toplantı Salonu’nda düzenlenen çalıştaya, Rektörümüz Prof. Dr. Fatih Savaşan, İslam Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Kuran Araştırmaları Merkezi Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, İSAV Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Prof. Dr. Salih Tuğ, Dekanımız Prof. Dr. Ahmet Bostancı ve çok sayıda akademisyen katıldı.
Açılış oturumunda konuşan Dekanımız Prof. Dr. Ahmet Bostancı, birkaç asırdır klasik İslam geleneğine daha özel çerçevede klasik fıkıh mirasımıza yönelik giderek ivme kazanan ve çeşitlenen bir değişim talebinin mevcut olduğuna, bu talebin haklı veya haksız pek çok gerekçeleri bulunduğuna dikkat çekti. Tertip edilen bu çalıştayla bu tür taleplere ve tartışmalara sağlıklı bir zemin oluşturmasının amaçlandığını belirten Prof. Bostancı, çağımızda fıkhın anlamı ve özellikle de işlevinin akademik seviyede ele alınması ve ülkemizin bu husustaki ilmî birikimin ortaya konularak nihayetinde bu birikimin yazılı bir esere dönüştürülmesini hedeflediklerini ifade etti. Eserleri ile Türkiye’de fıkıh ilmine yön veren alanın tecrübeli üstatları ile genç kuşaktan pek çok kıymetli akademisyenin böyle bir ilmi toplantıda SAÜ İlahiyat Fakültesi çatısı altında bir araya gelmiş olmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Prof. Bostancı, tecrübe ile dinamizmi birleştiren bu ilmî toplantının ülkemizdeki fıkıh çalışmalarına önemli bir ivme kazandıracağına inandığını söyledi.
Açılış oturumunda konuşan İSAV Başkan Vekili Prof. Dr. Salih Tuğ, bu çalıştayın İSAV tarafından düzenlenen onuncu ilmî ihtisas toplantısını olduğunu belirterek vakfın kurulduğundan günümüze kadar ulusal ve uluslararası düzeyde pek çok ilmî toplantıyı gerçekleştirdiğini ifade etti. İSAV’ın kendisi bir araştırma enstitüsü olmamakla birlikte araştırma yapan akademisyenleri destekleme amacıyla kurulduğunu söyleyen Prof. Tuğ, gelinen noktada yapılan çalışmalar ve ortaya çıkan ürünlerin bu gayeyle hizmet eden kurumların önemini teyit ettiğini vurguladı.
Sakarya Üniversitesinin geniş katılımlı birçok ulusal ve uluslararası ilmi toplantıya ev sahipliği yaptığını belirten Rektörümüz Prof. Dr. Fatih Savaşan, bilginin üretimi ve üretilen bilginin işlenmesi ve değerlendirilmesi açısından bu tarz ihtisas çalıştaylarının fonksiyonunun önemine değindi.
İki gün süren çalıştayda “Fıkıh Usulüne Dair Çağdaş Tartışmalar”, “Şer’î Hükmün Tabiatı”, “Değişim ve Süreklilik Bağlamında Fıkıh Mirasımıza Yöntemsel Yaklaşımlar” ve “Modern Çağda Fıkıh Hakkında Konuşmak” başlıklı tebliğler sunuldu ve bu tebliğlerin müzakereleri yapılarak modern dönemde fıkhın anlamının ve işlevi etraflıca tartışıldı.
Prof. Dr. Ali Bardakoğlu’nun başkanlığında gerçekleştirilen değerlendirme oturumunda ise Prof. Dr. Fahrettin Atar, Prof. Dr. Mahmut Kaya, Prof. Dr. İbrahim Kafi Dönmez ve Prof. Dr. Mehmet Görmez konuşmacı olarak yer aldı.
Prof. Dr. Fahrettin Atar, iki gün boyunca öğretim üyelerinin üretimlerini sunup sıhhatini test etme imkânı bulduklarını ifade etti. Çalıştayda farklı görüşlerin dile getirilip tartışıldığına değinen Atar, bu durumu zenginlik olarak değerlendirdi. Prof. Dr. Mahmut Kaya ise konuşmasında Türkiye’deki ilmi çalışmaların bu düzeye gelmesinin mutluluk verici olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. İbrahim Kafi Dönmez bu çalıştayda fikri düzeyi yüksek tebliğlerin ve emek verilmiş müzakerelerin yer aldığını ayrıca çalıştayın mesleki anlamdaki sorunları dile getirme fırsatı verdiğini dile getirdi. Bunlara ilave olarak Dönmez, sonraki toplantılar için de bazı tavsiye ve temennilerde bulundu.
Prof. Dr. Mehmet Görmez ise içinden geçtiğimiz dünyayı doğru anlamın önemine değinerek vakıayı anlamanın fakih ve müftünün en önemli özelliği olduğunu söyledi. Halihazırdaki zamanın, normal ötesi, hakikat ötesi ve insan ötesi olmak üzere üç şekilde tasvir edildiğini kaydeden Görmez, Müslümanların bundan azade olamayacağını, İslam’ın ezeli hikmeti kaybeden insanlığa söyleyecek çok şeyi olduğunu belirtti. İslam’ı mecrası ve istikameti Hz. Peygamber ve ashabı tarafından belirlenen nehir olarak değerlendiren Görmez, günümüzde durgunlaşan bu nehrin akışının sağlanması gerektiğini söyledi.