Fakültemizin Uluslararası İslam Düşüncesi Enstitüsü (IIIT) işbirliğiyle düzenlemiş olduğu “Sünnetin Otoritesi” konulu Uluslararası Sempozyum başarıyla gerçekleştirildi.
Fakültemiz Konferans Salonunda 16-17 Mart tarihlerinde düzenlenen sempozyuma Sakarya Valisi Ahmet Hamdi Nayir, İslam Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Fatih Savaşan, Uluslararası İslam Düşüncesi Enstitüsü (IIIT) Başkanı Prof. Dr. Hişâm et-Tâlib, IIIT Akademik Danışmanı Dr. Enes eş-Şeyh Ali, Fakültemiz Dekanı Prof. Dr. Ahmet Bostancı ile ulusal ve uluslararası çok sayıda akademisyen katıldı.
Açılış oturumunda konuşan sempozyum koordinatörü Fakültemiz Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hayati Yılmaz, sempozyum tebliğlerinin yurtiçi ve yurt dışından 450’ye yakın tebliğ başvurusu arasından seçildiğini belirterek sempozyuma yoğun ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Nitelikli bir eğitim-öğretimin yanı sıra fakültemizin ulusal ve uluslararası düzeyde tanınırlığını sağlayan faaliyetlere de önem verildiğini belirten Dekanımız Prof. Dr. Ahmet Bostancı, bu anlamda çok sayıda ulusal ve uluslararası faaliyete ev sahipliği yaptıklarını söyledi. İslam’ın iki kaynağından biri olan sünnetin İslâm’ın mübeyyini olması hasebiyle önemli bir konuma sahip bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Ahmet Bostancı, Müslüman kimliğinin oluşumu ve korunması için sünnetin bağlayıcılığının zihinlerde netleştirilmesi gerektiğini vurguladı ve sempozyumun son dönemlerde sünnetin bağlayıcılığı konusunda ortaya çıkan tartışmalara sağlık bir zemin oluşturma bakımından önemli olduğunu belirtti.
Sakarya Valisi Ahmet Hamdi Nayir, konuşmasında üniversiteleri mutlaka bilgi hazinesine yeni kelimeleri, yeni cümleleri ve yeni fikirleri ilave edecek olan akademik çalışmaların yapıldığı yerler olarak görmek istediklerini belirtti. Nayir, “Bizler Anadolu medeniyetleri olarak öncü olmalıyız. Anadolu İslam’ını anlatmak konusunda bu sempozyumun önemli bir yerinin olması gerektiğine inanıyorum” dedi.
Rektörümüz Prof. Dr. Fatih Savaşan da sempozyum boyunca sünnetin anlaşılması ve hayata aktarılması konusunda ayrıntılı tartışmalar yapılacağını belirterek, Uluslararası İslam Düşüncesi Enstitüsü ile birlikte daha derin ve daha dar kapsamlı atölye çalışmaları yapmayı planladıklarını kaydetti.
İslam Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, sempozyumda “Usul ve Maksadı Açısından Sünnetin Evrensel Değeri” konulu açılış konferansı verdi. Prof. Dr. Görmez, konuşmasının başında Yeni Zelanda’da iki camiye düzenlenen saldırı nedeniyle üzüntülerini dile getirdi.
Sünnetin İslam’ın Kur’ân’dan sonraki ikinci bilgi kaynağı olmasının yanında bütün insanlık için bir değerler manzumesi olduğunu belirten Görmez, “Sünnet hakikatin yaşanmış hali, nimet ve rahmetin peygamber davranışından ortaya çıkan şeklidir. Hz. Peygamber, Hz. Adem’den kendisine kadar gelen bütün peygamberlerin insanlığa getirdiği mesajları üzerine almıştır. Onun ortaya koyduğu ilkeler ve örnek hayat, sadece Müslümanlar için değil bütün insanlık için önemlidir” dedi. Ayrıca sünnet, İslam medeniyetini inşa eden bir değerler manzumesi olması hasebiyle medeniyet adına ortaya konulan bütün ürünlerde onun mührünü görmek mümkündür. Dahası sünnet İslâm ümmetinin ümmet kılan ve asr-ı saadeti sürekli yenileyip çağlara taşımayı sağlayan bir değerler manzumesidir. Bütün bu önemine rağmen sünnetin Müslümânlar arasında birleştirmek değil ayrıştırma için kullanılmasının son derece üzüntü verici olduğunu ifade eden Prof. Görmez, sünnetin otoritesinin tartışmaya konu olmasının modern dönemde ortaya çıkan ârızî bir durum olduğunu ve bunun marazî bir durumu meydana getirdiğini söyledi. Prof. Görmez’e göre, modernizm karşısında düştüğümüz acziyet ve hadis külliyatının usulsüz bir şekilde ele alınması günümüzde sünnetle ilgili tartışmaların önemli sebepleri arasında yer almaktadır. Neticede İslâm’ın savunusu adına bir tarafta sünnetin otoritesi konusunda ifrat diğer tarafta tefrit denilebilecek yaklaşımların ortaya çıktığını vurgulayan Prof. Görmez, ifrata karşı gösterdiğimiz tepkiyi tefrite karşı da göstermemiz gerektiğine değindi. Son olarak Prof. Görmez “Risâleti rivayete, risâletin otoritesini rivayetin otoritesine ve tenzili te’vile feda etmemeliyiz.” diyerek sözlerini tamamladı.
İki gün boyunca sünnetin otoritesinin ele alındığı sempozyuma Türkiye’nin yanı sıra Fas, Tunus, Ürdün, Katar, Irak, İngiltere ve Belçika gibi ülkelerden tanınmış akademisyenler tebliğ sahibi veya müzakereci olarak katıldılar. Sempozyumda, Sünnetin Teşriî Değeri, Kur’ân-Sünnet Bütünlüğü, Hz. Peygamber’in Konumu, Sünnetin Dinî ve Beşerî Yönü, Sünnetin Evrenselliği, Hz. Peygamber’in Fiil ve Tasarrufları, Sünnetin Bağlayıcılığı gibi konularda tebliğler sunuldu.
