Fakültemiz öğrenci toplulukları ile Sakarya Üniversitesi öğrenci konseyinin ortaklaşa düzenledikleri ve Yurtdışındaki Filistinli Alimler Heyeti Başkanı Dr. Nevâf Tekrûrî’nin konuşmacı olarak katıldığı "Geçmişten Geleceğe Kudüs Meselemiz" konulu konferans geniş bir katılımla gerçekleşti.
Konferansta konuşan Yurtdışındaki Filistinli Âlimler Heyeti Başkanı Tekruri, “Filistin ve Kudüs için düzenlenen her türlü faaliyete, gösteriye katılmaktan geri durmayın. Söylediklerim sadece sokağa çıkmaktan ibaret değil. Sürekli dua etmemiz, Kudüs için yardım sağlamamız gerekiyor” dedi.
Dr. Nevaf Tekruri, Kudüs sorununda geçmişten bugüne kadar olan süreçten bahsederek, “Yaşanan bu son olaya karşı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın tutumu da gayet normal. Çünkü bu davanın sahibi o ve bizleriz” ifadelerini kullandı.
Tekruri, “Müslümanların ilk kıblesi, Hz. Muhammed’in miraca çıkış kapısı ve mahşer yeri olacağı söylenen Mescid-i Aksa’nın ve yerinin önemini bilmeliyiz. Mescidi Aksa bereketi ile birlikte zikredilmiştir. Bugün Kudüs işgal altında olduğu için o bereket azalıyor” şeklinde konuştu.
Müslümanların birbirlerini öldürdükleri söylemlerine karşı Hz. Ömer’in Kudüs’ü Fethi örneğini veren Tekruri, “Müslümanlar zorunlu olmadıkça silaha başvurmazlar. Hz. Ömer Kudüs’ü fetih edeceği zaman barışçıl bir şekilde şehrin anahtarını alabileceği için silaha başvurmadı” dedi. Dr. Tekruri, konuşmasının devamında Kudüs ile ilgili ayetlerden ve hadisi şeriflerden bahsetti.
Kudüs’de yaşayan Müslümanların bugün çok zor şartlarda yaşam mücadelesi verdiğini söyleyen Dr. Tekruri, “Geçmişte bir Hristiyan Hz. Ömer’e gelerek yabancıların üzüm bağını izinsiz yediklerini söylemiş, Hz. Ömer de bu durum üzerine atının semerini bile takmadan atına binip oraya gitmiş. Oradaki insanların Müslümanlar olduğunu ve üzümleri yediklerini görüp onları oradan kovmuş. Şikâyete gelen Hristiyan’a yenilen üzümlerin fiyatını ödemeyi teklif etmiş. Bugün baktığımızda Filistin halkına bu adaletin birazı bile gösterilmiyor” diye konuştu.
Mescidi Aksa’nın altında ve yanında birçok kazını yapıldığını, en ufak bir depremde bile yapının yıkılabileceğini anlatan Dr. Tekruri, Siyonizm’in altı aşamalı planlarında beşinci aşamaya geldiğini, son aşamanın ise Mescid-i Aksa’nın tamamen yıkılması ve yerine kendi mabetlerinin inşa edilmesi olduğunu söyledi. Tekruri, “İnşallah yakın zamanda Siyonistler amaçlarına ulaşamadan bu işgal sona erecektir. Yavaş yavaş iyi ve kötü ortaya çıkıyor. Önceden Araplar bizim yanımızdalardı, fakat şimdi İsrail’i dost biliyor. Kudüs’e sahip çıkmazsak mesele ortadan kalkar gibi düşünüyorlar. Araplar yalnızca Müslümanların yüzde 15 ini oluşturuyor. Onlar sahip çıkmazsa bizler sahip çıkarız” şeklinde konuştu.
Öğrencilere de seslenen Tekruri, Filistin ve Kudüs için düzenlenen her türlü faaliyete, gösteriye katılmaktan geri durmamaları gerektiğini belirtti. Söylediklerinin sadece sokağa çıkmaktan ibaret olmadığına vurgu yapan Tekruri, şöyle devam etti: “Sürekli dua etmemiz, Kudüs için yardım sağlamamız gerekiyor. Filistinliler, ‘Eğer biz başka ülkelerdeki kardeşlerimizin sokağa çıkıp bizim için gösterilerde bulunduklarını görmeseydik, ümitsizliğe kapılacaktık ve yenilecektik. Onların sokağa çıkıp gösteriler düzenlemesi bizim himmetimizi ve gücümüzü arttırıyor. Biz eğer çıkmazsak utanıyoruz’ diyorlar. Hepiniz evlerinize Mescid-i Aksa’nın fotoğrafını asın ve çocuklarınıza bunu öğretin.
Trump kararını verirken Müslümanların iki üç gün sokağa çıktıktan sonra bunu unutacaklarını söylüyordu. Fakat arkasındaki hareketi görünce elbette ki beklemediği bir şeyle karşılaştı. Şerefli Türkiye halkı, 15 Temmuz darbe girişiminde sokağa çıktı, o zalimlere karşı dik durdu alnı açık bir şekilde mücadele etti. O kalkışmanın sadece Türkiye’yi değil bütün Müslümanları ilgilendirdiğini söyleyelim. O Kudüs için de bir haksızlıktı, Filistin için de bir haksızlıktı. Ümmetin aklı başında liderleri Müslümanlar bu her türlü faaliyete katılıp desteklerini göstermelidir.”
Dekanımız Prof. Dr. Ahmet Bostancı da konferansın açılışında yaptığı konuşmasında, Kudüs’ün Müslümanların ilk kıblesi olduğunu, İslam’da ayrı bir yere ve öneme sahip olduğunu söyledi. Prof. Dr. Bostancı, “Mescid-i Aksa yüce Allah’ın yeryüzündeki ilahi işaretlerinden biridir. ABD Başkanı Trump’ın, tarihte her zaman Müslümanlar için büyük önem taşıyan Kudüs’ü uluslararası hukuk kurallarını hiçe sayarak İsrail’in başkenti olarak ilan etmesi, konuyu bir kez daha Müslümanların gündeminde ön sıraya çıkarmıştır. Türkiye’de aralarında fakültemizin de yer aldığı birçok ilahiyat fakültesi dekanı da yayınladıkları bildiri ile bu kararı kınamışlardır. Sakarya Üniversitesi olarak haklı Filistin davasına olan desteğimizi ortaya koymak için bu etkinliği düzenledik. Meşhur Filistin marşında geçtiği gibi: Filistin toprakları da Kudüs de bizimdir. Allah bizim yanımızdadır” dedi.
Etkinliğin sonunda Filistinli Âlimler Heyeti Başkanı Dr. Nevaf Tekruri’ye Dekanımız Prof. Dr. Ahmet Bostancı tarafından günün anısına hediye takdim edildi.