Fakültemiz, otuz yılı aşkın köklü geçmişi, dört bini aşan öğrenci sayısı ile Türkiye’nin en büyük ve önde gelen İlahiyat Fakültelerinden birisidir. Üniversite tercihlerindeki sırası, eğitim kalitesi, yayın ve proje alanındaki başarıları, düzenlediği ulusal ve uluslararası bilimsel toplantılar, geniş yurt dışı öğrenci değişim programı olanakları ve Türkiye’nin ilk uluslararası akreditasyon alan İlahiyat fakültesi olarak haklı bir şöhrete sahiptir. Şüphesiz fakültemizin bu seçkin konuma ulaşmasında, her biri alanında seçkin akademik kadromuzun, özverili idari personelimizin ve öğrencilerimizin önemli bir yeri vardır.
Kadromuz, İslâmî ilimleri temel kaynaklarından okuyup anlamlı bilgiye dönüştürebilen, alanıyla ilgili yeni bilgi, ihtiyaç ve eğilimleri takip edebilen, disiplinlerarası çalışma ve hayat boyu öğrenme yetenekleri gelişmiş, etik ve estetik değerlere sahip ilahiyatçılar yetiştirme amacına hizmet için “İki günü birbirine eşit olan ziyandadır” anlayışı ile hareket etmeyi ilke edinmiştir. Bizler “Faydasız ilimden Allah’a sığınırım” düsturu ile dini bilgiyi hayat ile bütünleştirme ihtiyacının bilincinde olan bir kadroya sahibiz. Bu bilinçle dini bilginin fayda üretme potansiyelini maksimize etmek için günümüz üniversitesinin en geçerli enstrümanları olan beceri odaklı eğitim, projeler, topluma katkı uygulamaları ve sürdürülebilirlik çalışmalarını akademik bir araç olmaktan öte birer hizmet yolu olarak görmekteyiz.
Bugüne kadar mezunu ve mensubu olmakla iftihar ettiğim fakülteme Dekan olarak hizmet etmenin onurunu ve mesuliyetini derinden hissediyorum. Zira -her anına şahitlik ettiğim- kuruluş ve kurumsallaşma sürecini çok güçlü bir şekilde gerçekleştirmiş fakültemizin eğitim, araştırma ve toplumsal katkı alanında niteliği ile fark yaratan özellikli bir fakülte haline gelmesi sorumluluğunun bizim üzerimizde olduğunun bilincindeyiz. Kurumsallaşma sürecini büyük oranda tamamlamış bir fakülte olarak bizler Türkiye ve Dünyaya din bilimleri alanında özgün bir model sunarak kalıcı bir yer edinmek durumundayız. Bu bilinçle fakültemizin tüm öğrencileri, mensup ve mezunları, iç ve dış paydaşları ile el ele vererek çalışmaya devam edeceğiz.
Görevimizin hem çok zorlu hem de oldukça kolay olduğunun farkındayız. Zira akreditasyon, yayın ve proje başarısı ile alanında birinci kategoriye terfi etmiş bir fakülteyi devralıyoruz. Bu çıtayı yukarıya taşımak için nitelikli bir akademik kadroya, herkesi kucaklayan bir yönetim anlayışına sahip olmamızın en büyük sermayemiz olduğuna inanıyorum. İlahi Kelam’da veciz şekilde ifade edildiği üzere “Rabbim! Girilecek yere doğrulukla girmemi, çıkılacak yerden de doğrulukla çıkmamı sağla, bana tarafından yardımcı bir güç ver!” duasıyla emaneti devralmayı, yücelterek taşımayı ve vakti geldiğinde devretmeyi Rabbimden niyaz ediyorum.
Prof. Dr. Hasan MEYDAN
Sakarya Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi Dekan V.
