Fakültemiz Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdinç Ahatlı TRT 1 ekranlarında Ramazan ayı boyunca yayınlanan “Ramazan Sevinci” programına konuk oldu.
Sunuculuğunu Serdar Tuncer’in yaptığı Büyük Çamlıca Camii’nde gerçekleştirilen programda konuşan Prof. Dr. Ahatlı, “Başka bir gölgenin bulunmadığı kıyamet gününde, Allah Teâlâ yedi insanı arşının gölgesinde barındıracaktır: Adil devlet başkanı, rabbine kulluk ederek temiz bir hayat içinde serpilip büyüyen genç, kalbi mescitlere bağlı Müslüman, birbirlerini Allah için sevip buluşmaları da ayrılmaları da Allah için olan iki insan, güzel ve mevki sahibi bir kadının beraber olma isteğine ‘Ben Allah’tan korkarım’ diye yaklaşmayan yiğit, sağ elinin verdiğini sol elinin bilemeyeceği kadar gizli sadaka veren kimse, tenhada Allah’ı anıp göz yaşı döken kişi” hadis-i şerifi üzerinde durdu.
Söz konusu hadisi çeşitli yönlerden açıklayan Prof. Dr. Ahatlı, kıyamet gününde Allah’ın gölgesinde gölgelenecek kimselerin bu hadiste zikredilen yedi kişiyle sınırlı olmadığını, başka hadislerde değişik vasıflara sahip insanların da mahşer gününde bu arşın gölgesinde gölgeleneceklerinin ifade edildiğini söyledi.
Prof. Dr. Ahatlı, borcunu ödemekte güçlük çeken bir kimsenin borcunu hafifleten, süre veren, ödemesini geciktiren ya da imkânı varsa ödemesinin tamamını affeden kişilerin, çıplakları giydiren, yoksulları-fakirleri sevindiren, dürüst ticaret yapan insanların da bu kimseler arasında olduğunu aktardı.
Prof. Dr. Ahatlı, konuşmasının devamında bahsi geçen hadiste yer alan kavramlar üzerinde durdu. Mahşer kavramına değinerek mahşer gününün korkunçluğunu âyet-i kerîmeler ve hadis-i şerîfler üzerinden açıklayarak hadiste geçen “zillullah (Allah’ın gölgesi)” kavramının nasıl anlaşılması gerektiği hakkında bilgi verdi.
Prof. Dr. Hayati Yılmaz da Diyanet TV’deydi
Fakültemiz Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayati Yılmaz da Diyanet TV’ de yayınlanan “İftarı Beklerken” Programına katılarak İman-Ahlak-Amel kavramları üzerine konuştu. İman, Ahlak ve Amel kavramları üzerine açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Hayati Yılmaz, “İmanı bu dünyada var oluşumuzun manası şeklinde ifade edebiliriz. Çünkü Allah Teâlâ’nın bizlere hükümlü tuttuğu ilk vazifemiz ona iman etmektir. Bizi yarattığı zaman akıl nimetiyle de sorumlu kılarak kendisini bilmemizi ve tanımamızı arzu etmiş oldu. Bu sebeple de bizim iman sahibi olmamız aslında Allah’ın varlığının farkında olmamız bilinciyle yaşıyor olmamız manasına geliyor.” diyerek hayata anlam katmanın iyi ameller yapmak olduğunu ifade etti.
Doç. Dr. Hasan Meydan da Diyanet TV’ye Konuk Oldu
Öğretim Üyelerimizden Doç. Dr. Hasan MEYDAN, 7 Nisan 2022 Perşembe günü Diyanet Tv’de canlı olarak yayınlanan Bereket Vakti Programına konuk oldu. Sunuculuğunu Nur Haktan’ın yaptığı sahur programında “Hakikatli Güven: Tevekkül” konusu dini açıdan ve birey ve topluma bakan yönleriyle ele alındı. Tevekkülü “insanın imandan gelen güven duygusunu hayata uygulaması” olarak tanımlayan Meydan, Tevekkülün birey ve toplum davranışlarına işin başında ve ortasında azim; sonucunda ise rıza olarak yansıdığını, aynı zamanda bu duygunun en zor zamanlarda sükûnet, telaşsızlık ve özgüven olarak görünür olduğunu belirtti. Haktan yana olma, hakkı talep etme ve kendi hakkı olana rıza noktasında birey ve topluma sağladığı kudret ile de tevekkülün ahlaki olgunluk ve kişilik bütünlüğünde önemli bir yerinin olduğunu ifade etti.
