Fakültemizde Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Sema Çelem tarafından “Kur’an-ı Kerîm’in Tefsirine Duyulan İhtiyaç” konulu bir online konferans gerçekleştirildi.
YouTube kanalımızdan canlı olarak yayınlanan programın moderatörlüğünü Fakültemiz Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hülya Terzioğlu yaptı. Dr. Öğr. Üyesi Sema Çelem’in biyografisi hakkında bilgi veren Doç. Dr. Terzioğlu, program boyunca Çelem’e konuyla ilgili birtakım sorular yöneltti.
Dr. Öğr. Üyesi Sema Çelem konuşmasının başında “tefsir” kavramı hakkında bilgi verdi. Tefsiri “İlahî muradı anlama çabası” olarak tanımlayan Dr. Çelem, tefsir ve te’vil arasındaki farklılığa dikkat çekerek şu ifadelere yer verdi: “Bugün günlük dilimizde bizim yaptığımız da tefsir olarak tanımlanıyor genel anlamda ama normalde tefsir, Peygamber Efendimizin anlama yönelik kesin açıklamaları şeklinde. Bizimkiler daha çok te’vil olarak yani bir çeşit yorum olarak anlaşılıyor. Yani Hz. Peygamber ve sahabenin yaptığı tefsirse bizim bugün yapmaya çalıştığımız herhangi bir sözü iyice inceledikten sonra varacağı manayı tespit edip o konuda yorum yapmak anlamına geliyor.”
Dr. Sema Çelem, “Andolsun biz Kur‘ân’ı düşünülsün diye kolaylaştırdık. Düşünecek yok mu!” (Kamer 54/17) âyetindeki “Kur’ân’ın kolaylaştırılması” ifadesinin ne anlama geldiği sorusu üzerine ise şunları aktardı: “Burada sure bütünlüğü içerisinde düşündüğümüzde âyetin siyak ve sibakında geçmiş ümmetlerden toplu helak olan Hz. Nuh’un kavmi gibi, Hz. Hûd’un kavmi gibi ya da Salih peygamberin gönderildiği Semud kavmi gibi veya Firavun ve avanesine verilen cezalar gibi Allah Teâlâ’nın, kendilerine gönderilmiş elçiye iman etmedikleri için cezayı hak eden topluluklardan Mekke müşriklerine bahsettiğini görüyoruz. Ve her kıssanın bitişinde de Allah ‘Biz bunu size kolaylaştırdık’ yani size bunu anlatıyoruz, artık anlayabileceğiniz dilde, ‘İbret alan yok mu?’ diye soruyor. Yani aslında orda ‘müddekir’den kasıt ibret almak. Yani bunca izah edilmiş bir şeyden daha siz anlamanız gerekeni nasıl anlamaz ve ona uymaz ve ona itaat etmezsiniz demek istiyor âyet-i kerimede.”
Konuşmasında Kur’ân hakkında yorum yapmanın uzmanlık gerektirdiğinin altını çizen Dr. Çelem, “Kur’ân’ın bir sebeb-i nüzulü vardır, onun yaşandığı bir ortam vardır ve o ortama dayalı olarak âyeti bütünlük içerisinde, sadece kendi bütünlüğünde değil suredeki aldığı konum ve Kur’ân’ın bütünlüğü içerisinde değerlendirmek lazım. Kur’ân’ın bir tevhid kitabı olduğunu bilmeden, her âyetin sonuç itibariyle Allah’ın birliğine, Allah’ın göndermiş olduğu nebiye itaat, indirmiş olduğu kitaba tabi olmak olduğunu bilmeden yapılan her türlü yorum maalesef bizim için isabet de etsek muhtemelen olumsuz karşılığı olan bir duruma dönüşebilir” şeklinde konuştu.
Dr. Sema Çelem, konuşmasının devamında “sahabenin Kur’ân algısı”, “Kur’ân’da sebeb-i nüzul”, “Hz. Peygamber’in tefsiri”, “Kur’ân’ı akılla yorumlamanın imkanı”, “Kur’ân’ı yorumlamada aklın rolü”, “tefsir ilmiyle ilgilenen öğrencilerin nasıl bir yol izlemesi gerektiği” gibi kendisine soru olarak yöneltilen konularda açıklamalarda bulundu.
Konferans, aşağıdaki linkten tekrar izlenebilmektedir: